Samet KUZU

Benim seni unutmamı istiyosun biliyorum. Herşeyi bitirdin. Hayallerimizi, planlarımı, sarılmalarımızı, sevişmelerimizi... Herşeyi sildin, yaktın. Ama sen her yerdesin bunu biliyor musun ? Gökyüzüne baksam aklıma geliyosun. Su içince, erikli suları. Herhangi bir market. Yemek yediğimiz yerler. Gördüğüm otobüsler. Otobüse bindiğimde cam kenarında sen değilde başkasını görünce canım acıyor işte. Orası senin yerindi ama, kolumun altına alırdım. Gideceğimiz yere kadar yatardın göğsümde. Şimdi göğsümde acıyor. Yanıyor, kırılıyor ama görmüyorsun. Bi sevgili görsem, aklıma sen geliyosun. El ele tutuşan insanları görünce tabii ki aklıma sen geleceksin. Çay bardağına bakınca bile seni görüyorum. Kulaklıkta dinlediğimiz şarkıları tek dinleyemiyorum. Bir sezen aksu, bir yıldız tilbe, bir sagopa kajmer. Ve daha fazlası. Ben bu sanatçıları görünce duyunca bile içim acıyor. Öyle beter haldeyim ki, görsen acırsın. İçin dayanmaz, gelirsin belki de. Ben sana hala ailemden daha fazla değer veriyorum ah bi bilsen. Yaptıklarını bilip senden caymamak gerçekten garip birşey. Vazgeçemiyorum, unutamıyorum. İstemiyorum bunlarıda. Sen benim ilklerimsin. Sen benim yaşayamadığım çocukluğumsun. 17 yaşıma kadar yalnız yaşadım. Sonra, sen geldin. Öyle güzel geldin ki, içinde bulunduğum çöplük birden lunaparka, yeni çiçek açmış bir ormana dönüşmüştü sanki. Sen gittin, hepsi yandı. Herkes öldü. Bende yokluğunda ölüyorum işte ne yapayım. Yavaş yavaş daralıyor nefes almalarım. Ellerim titremekten bitap düştü. Her gece yatmadan önce açarım bizim kutumuzu. Bana yazdığın yazılara, market sinema ve alışveriş fişlerine bakarım. Bana verdiğin hediyelere bakarım. Ağaçlardan kopardığın yapraklara bakarım. Hepsini öper öyle uyurum. Gece sanki o kutu ağlıyor gibi geliyor. İçindeki bütün herşey ağlıyor sanki. Ya da yokluğunda artık psikolojimi iyice kaybediyorum. Delirdiğimi düşünüyorum bazen. Yokluğun öyle ağır ki, ben erkek olmama rağmen kaldıramıyorum. Acı içinde kıvranmak tek yaptığım. Kabullenmek istemiyorum bi türlü gidişini. Göksum benim, nasıl da gittin öyle sen. Nasıl gidersin beni böyle yarım bırakıp... Ben sende tutuklu kaldım. Bunun hiçbir çözüm yolu yok be küçük prensesim. Toprağın kalbi kırık toprağın. Beraber ölemeyeceğimiz için toprağın kalbi kırık. Neden böyle yaptın dercesine bakıyor sana. Ama sen görmüyorsun. Ciğerlerim mahvoldu canımın içi, yaşamak istiyorum. Kokun olmadan iyileşmez bu ciğerler iyi bilirsin. Ne yediğim yemek de tat var, ne içtiğim çayda. Ve ben hala seni herşeyden herkesten çok seviyorum. Sevdim ben seni, keşke zamanında üzmeseydim. Keşke üstüne gelmeseydim be göksum. Aklım başıma öyle bir geldi ki, ah bir de sen gelsen tam olacak herşey. Gelmeyeceksin aslında evet biliyorum. Bilirsin, ben hep sevmişimdir seni beklemeyi. Bekliyorum işte ne yapayım, bundan başka yapacak birşey kalmadı. Cehennemin 7 kat dibinden sesleniyorum. Belki duyarsın çığlıklarımı, belki için acır, belki üzülürsün, belki seversin be göksum. Attın beni kenara gittin. Ben böyle bi adammıydım be göksum... Gel hadi, çok iyi anlaşacağız...