Samet KUZU

Benim kahramanı olduğum hikaye, 29 martta başlıyor. Öyle güzeldi ki bizim hikayemiz, bizi gören herkes bize imrenirdi. Kıskanırdı. Elini tuttuğum ilk anı hatırlıyorum. Ama o, o anı, şimdi başkasıyla yaşayacak. Ailemden en çok güvendiğim insan. Yarim benim. Yarimin aklını çeldiler. Kaptırdı gönlünü başkasına. Canı sağolsun onun. "Sadece Sen" filmine gitmiştik ilk buluşmamızda. Eskileri hatırladıkça içimi ateş kaplıyor. Vücudumun her bir yerine kıymıklar saplanıyor. Her düşündüğümde kafama bir çivi çakıyorum. Ben sana demiştim bunu, al dedim, amına koyabileceğin bi hayat. Canın sağolsun koydunda, koydun eyvallah da öldürmeseydin keşke. Senin o yumuşak ellerini başkası tutacak artık. Senin o huzur dolu kokunu başkası içine çekecek. Mayhoş dudaklarının tadına başkası bakacak. Ne kadar şeker atsamda acı hala çayımın tadı. Herşey yalan oldu birden bire. Sarılmalarımız. Öpüşmelerimiz. Sevişmelerimiz. Hepsi toz olup uçtu gitti birden. Yeni hayatında bana yer yok artık. Hayatımı senin üstüne kurmuştum. Herkes gitmişti. Bi sen kalmıştın yanımda. Sende fazla durmadın, gittin. Öyle güzel gittin ki, şehir üstüme çöktü. Şunu anladım, istanbul bana göre değil artık. Ömrümün en güzel günlerini geçirmiştim seninle. Evlilik hayalleri, planları kurdum. Ben daha bu yaştayken sana edeceğim evlilik teklifinin planını yapmıştım. Bana nasip değil artık dizlerine yatıp yüzüne bakmak. Cam kenarları boş. Erikli suları satmıyor artık. Gökyüzü karardı. Mavi olan herşey kapkara oldu. Ben hala da severim seni. Allah şahit, ne nefret edebildim. Ne de unutabildim. Kafanı dağıt dedi herkes. Bu mermiyle mümkün olabilirdi ancak. Ama illaki şehrin herhangi bir köşesinde uzaktan görmek var seni. Saçlarının topuzunu görmek var. Uzaktan sarılamak varken mermi anlamsız. Ne güzel öldürdün sen beni öyle ah bilsen. Diyorum ki kendi kendime, bu o olamaz. Ailemden çok güvendiğim sevdiğim insan tek bir bahaneyle beni terkedip gitti. Yerle bir oldu herşey. Asfaltla paralel herşey. Nisan'ı hatırlıyorum, aklıma gelir gelmez yanaklarıma sağanak yağmurlar yağıyor. Küçük prenses, başkasına gitti. Kabullenememek daha önce hiç bu kadar zor olmamıştı. Ben senden vazgeçemedim. Bu, bu gezegendeki tek imkansız şey. Ben ölüyorum inceden, sen yoksun, 1.5 yıl uçtu gitti... Bende yavaş yavaş toz oluyorum... Görmüyorsun, ne güzelde mutlusun sen öyle. Hiçbir kötü söz etmedim gidişine. Ben senin tenine dokunmuş adamım. Nasıl kötü söz edeyim canımın içi. Ömrümü törpüledin be prenses. Her günüme kan sıçrattın. Öyle kötüyüm. Öyle kötüyüm. Erkeğim ben biliyorum, erkekler ağlamaz derler. Öyle güzel ağlanıyor ki gidişine göz de yaş kalmıyor bir süre sonra. Cennetim cehennemim oldu dost. Her yerim acıyor. Dokunduğu her yer acıyor. Dudaklarım titriyor. Seninde yanımdan gidişin bu hayatı başıma yıktı. Pek bi zamanım kalmadığını biliyorum. Nasıl sevdim, nasıl güvendim, nasıl hayaller kurdum bir bilsen. Bunlar olmayacaksa yaşamanında bir anlamı yok ki. Senin o güzel canın sağolsun be prenses. Mutlu olmayı sonuna kadar hakediyosun. Geçmişi unut artık, bilirim geçmişini. Hepsini silmek için 40 takla atardım. Yine gelsen yine atarım. 80 takla da atarım. Saçının teline zarar gelse benim canım acır. Sende bende kilitli kaldın, çıkarmak da istemiyorum. Bu acıya dayanılmıyor çok iyi hissediyorum. Geriye kalanlar, sinema ve alışveriş yaptığımız yerlerin fişleri. Mesajlar. Fotoğraflar. Kağıtlara yazdığın o güzel cümleler. Bakıp bakıp seni görüyorum. Diyorum ki, bunu o yazdı. İnci gibi yazına bakıp seni görüyorum. Kötü yola düşsen çıkartıp alnından öpecek kadar sevdim ben seni. 1 gram dahi azalmadı o sevgi işte. Gülüşün bende hala, o güzel gülüşün fotoğraflarda hep. İyiki var o fotoğraflar, sen gülüyorsun fakat ben bakarken ağlıyorum. Seyirlik değil ömürlük olacaktı bizimkisi. Ömrünü başkasıyla paylaşacaksın ya sen, işte ben o zaman öleceğim. Birgün yine gel bana, biliyor musun hiç iyi değilim sevmeyenim. Nasılda unutuverdin herşeyi. Gidenim benim, canın sağolsun yarim benim. O güzel, o tatlı canın sağolsun senin...
SK